Yerimden kalktım. Merakım, elimden tutmuş çekiştiriyordu. Hiç ayak diremedim. Kulaklarım ayaklarımdan daha da sabırsız, sesin rengine, ahengine takılmış bir an evvel görmek istiyordu.
Akşam oldu hüzünlendim ben yine,
Hasret kaldım gözlerinin rengine,
Gel mehtabım gel sevdiğim gel yine,
Hasret kaldım gözlerinin rengine…
Genç adamın sesi, Mezopotamya’nın orta yerinde huzur, ana asılmış sabır, ansızın karşımıza çıkan lezzetti. Uşşak makamındaki şarkının hakkını vere vere, aşk ile çekinmeden gülümseyerek söyledi.
Ağzına sağlık Urfalı genç arkadaşım,
Bu yazıyı beğendiyseniz paylaşabilirsiniz..