Sinopeli Diyojen, Yalnız Anadolulu Su Perisi-SİNOP

Asopos ırmak tanrısının kızı su perisi Sinope, hiçbir ölümlüyü yanına yaklaştırmazmış. Uçaktan Sinop’un coğrafi yapısını görende açıkcası Sinope’nin insanlardan uzak kalmak için çok çaba harcamadığını düşünüyorum. Türkiye’nin en kuzeyindeki bu Anadolu kenti, Anadolu’ya o kadar uzak ki… Bu işte perilerin parmağı olduğunu aklımdan geçiriyorum. Girişi olan ve fakat çıkışı olmayan bir şehir… Çıkmak için girişe […]

Macahel

Önüm arkam sağım solum ebe, saklanmayan sobe! Arkamıza dönüp bakıyoruz, saklandığı yeri bulamıyoruz. O denli iyi gizlemiş ki, sobelemek için ilk önce Trabzon’a uçuyor, orada bir araç kiralayıp Artvin’in ilçesi Borkça’ya gidiyoruz. Yaklaşık dört saat direksiyon sallamış olsak bile hala onu göremiyoruz.  İki buçuk saatlik bir yolculuktan sonra Gürcistan’a çok yakın, İstanbul’a çok ırak Macahel’e […]

Şapinuva Japonya’nın Başkenti Değildir

Şapinuva ismini ilk duyduğumda, uzak doğuda bir kent olduğunu düşünmüştüm. Oysa, Çorum Müzesi’ni gezerken, Çorum’a yalnızca 53 km uzaklıkta bir Hitit Başkenti olduğunu öğrendim. Tokat’a geçerken bu ören yerini mutlaka görmemiz gerektiğini söylediler. Uyduk tavsiyeye çıktık yola… Ortaköy’e vardığımızda Şapinuva kadar olmasa da yüzlerce yıldır yaşıyormuş gibi gözüken bir amcaya, yolu tarif etmesini istedik. Tariflerken […]

Dünyanın En Eski Yerleşim Yeri

Kor ateş suya düştüğünde, gezilerimizi rahat yapacağımızı düşünürdük ama Konya bizi ilkyaza rağmen serince karşıladı. Mayıs pembe fistanlarını üzerine geçireceğine, omzumuza kabanımızı aldırdı.  Mayısın altısı ama suhunet olsa olsa altıydı. Tüm serinliğe rağmen sabahın ilk saatlerinde yönümüzü Çumra İlçesi’nin 10 km doğusundaki Çatalhöyük’e çevirdik. Geçtiğimiz verimli büyük ovanın 16000 yılı önce bir göl olduğuna inanması […]

Konyalıların Bilmediği Eflatun Pınarı

Konyalılar bilmiyor ya da çok azı duymuş. Eflatunpınar’ı görmeye gideceğimizi söylediğimizde şaşırıyorlar. Eflatunpınar’ı, Hititlerden kalma bir anıt. Beyşehir’e 22 km uzaklıkta.  Sandık Hacı Köyü’ne yaklaşınca kahverengi tabelanın mihmandarlığı ile anıtı buluyoruz. Üç bin yıldır, ellerini göğsüne kavuşturmuş, sırtlarında tanrı ve tanrıçalarını taşıyan, belki de anıtın ve hatta evrenin ayakta durmasının sebebi, sakallı ve sivri külahlı […]